Güncel

Amed’de Asker ve PKK’li Aileleri Bir Araya Geliyor

İHD Amed Şubesi, çatışmalarda hayatını kaybeden asker ve PKK'lilerin ailelerini bir araya getiren bir toplantı düzenleyecek.

Abone Ol

AMED - İHD Amed Şubesi, çatışmalarda hayatını kaybeden asker ve PKK'lilerin ailelerini bir araya getiren bir toplantı düzenleyecek. İHD Amed Şube Başkanı Ercan Yılmaz, toplantıda çıkacak sonuca göre, barışa katkı sunabilecekleri bir yol haritasını çıkaracaklarını söyledi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın hazırladığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" ardından Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümü konusunda umutlar artarken, birçok kesim de kendi kalıcı bir barışa dair çalışmalar yürütüyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi de bu çalışmalar kapsamında 21-22 Haziran tarihlerinde, çatışmalarda yaşamını yitiren asker ve PKK'lilerin ailelerini bir araya getireceği bir toplantı düzenleyecek. Amed'de bulunan bir otelde gerçekleştirilecek olan toplantı, "Barışa giden yol: Hafıza ve adalet" başlığıyla gerçekleştirilecek. İki gün sürecek olan toplantının ilk gününde her iki taraftan mağduriyet yaşayan aileler dinlenecekken, ikinci günde sivil toplum örgütleri İHD'nin toplumsal barışın inşasında yapabilecekler hakkında tartışma yürüterek, yol haritası oluşturacak.

Toplantıyı düzenleyicisi olan İHD Amed Şubesi Başkanı Ercan Yılmaz, Kürt sorununun çözümü için yaşanan gelişmeleri hatırlatarak bu sürede, meselenin sağlıklı bir şekilde çözümü konusunda birçok toplantı, çağrı, çalıştay, forum düzenlendiğini anımsattı. Yılmaz, "Bizim de, 21-22 Haziran'da yine Kürt meselesinin demokratik çözümü konusunda yapılan tartışmalara katkı sunması açısından bir toplantı hazırlığımız var. Özellikle 21 Haziran günü, devlet ve PKK arasında başlayan çatışmalı süreçten bu yana çatışmalardan doğrudan ve dolaylı olarak olumsuz etkilenmiş yurttaşları dinlemek istiyoruz. Bu çatışma sürecinin mağdurlarını bir araya getirmek istiyoruz" dedi.

'YOL HARİTASI PLANLAMASI YAPMAK İSTİYORUZ'

Toplantının akışına dair aktarımlarda bulunan Yılmaz, 21 Haziran'da daha çok çatışmalı ortamdan doğrudan veya dolaylı bir şekilde etkilenmiş yurttaşları dinleyeceklerini belirterek, "O gün sivil toplum örgütlerini, akademisyenleri, gazetecileri de davet ettik. Biz biraz daha dinleyici pozisyonda olacağız. Bu barış sürecinin kendileri üzerindeki etkilerinin ne olduğu, ne hissettiler, şu anki hisleri ne; bunları dinlemek istiyoruz. İkinci gün de, sivil toplum örgütleriyle, bu meselenin en önemli grubu olan ihlale maruz bırakılanların bizden beklentilerini tartışacağız. Sivil toplum burada ne yapabilir, bu sürecin ilerleyebilmesi için, sağlıklı ve kalıcı bir barışa evrilmesi için, ihlale maruz bırakılanlardan duyduklarımızla birlikte önümüzdeki sürece dair bir yol haritası planlaması yapmak istiyoruz. Pazartesi günü bu iki toplantının da bir çıktısını kamuoyuyla paylaşacağız. Tuttuğumuz notları, yapacağımız değerlendirmeleri, Meclis'te grubu bulunan bulunmayan bütün siyasi partilere, bütün demokratik kitle örgütlerine, sivil toplum örgütlerine paylaşma gibi bir hedefimiz var" ifadelerini kullandı.

Kürdistan'da yaşanan hak ihlallerini sıralayan Yılmaz, "Bu mağdur kitlenin yanında bir de Türkiye tarafında asker ve polis olarak yaşamını yitiren yurttaşlar var. Bu yurttaşların aileleri var. Yine bu savaş sürecinde Kürt toplumu dışında etkilenen farklı bir grup var. Bu iki grubun yan yana gelerek, bu savaş sürecinin yaratmış olduğu bu tahribata rağmen barış ihtimali üzerine öznelerin konuşmasını istiyoruz. Ama burada göz ardı edilmemesi gereken durumlardan biri; çatışmanın doğrudan etkilediği kesimlerin bu süreçte ne hissettiğidir. Sürece olan bu destek, barış meselesinin toplumsallaştırılması açısından önemli bir aşama olduğunu düşündüğümüz için böyle bir çalışma yaptık" diye konuştu.

'BU TÜR ÇALIŞMALARA İHTİYAÇ VAR'

Süreçle birlikte kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için çatışma ortamının bütün boyutlarıyla ele alınması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, bu noktada hükümete, siyasi partilere ve sivil toplum örgütlerine düşen görevler olduğuna dikkat çekti. Yılmaz, "Çatışmalı süreçten kaynaklı birçok hak ihlaline maruz bırakılan insanların, yaşamış oldukları tüm ihlallere rağmen; çocuğunu, özgürlüğünü, işini kaybetmesine rağmen bu sürecin destekçisi olmalarını, başarıya ulaşması için ellerini taşın altına koymalarını, kalıcı barışın sağlanması açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz. PKK ve devletin çatışmasızlık hali ilan etmesine rağmen gerçek anlamda bu sürecin kalıcı barışa evrilebilmesi için, bu tarz çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

'AYNI ACILARIN YAŞAYANLARIN KONUŞABİLMESİ GEREKİYOR'

Toplumun kabul etmediği, içselleştirmediği bir sürecin önümüzdeki yıllarda çok farklı problemlere neden olabileceğine dikkat çeken Yılmaz, şöyle devam etti: "En önemli meselelerden biri, aynı meseleden kaynaklı farklı acılar yaşamış ya da benzer acılar yaşamış olmasına rağmen bir birine temas etmemiş insanların, oturup konuşabilmesi gerekiyor. Acı ortak, maruz kalınan hak ihlalleri ortak; ancak bir birine yabancılaşmış iki gruptan bahsediyoruz. Bu yabancılaşmanın ortadan kalkması için, çalışmamız belki de ilk adım olacaktır. Bundan sonraki süreçlerde bu taraz çalışmaların Türkiye'nin batısındaki kentlerde de yapılması gerekiyor. Türkiye'deki sivil toplum örgütlerinin, Ege'de, Karadeniz'de, Akdeniz'de, İç Anadolu'da, bu tür çalışmalar yapması gerektiğini düşünüyoruz. Bütün bölgelerde bu tarz çalışmalar yapılarak, sadece bir destek beyanından ziyade bu sürecin aslında nasıl işletilmesi gerektiğinin de konuşulması gerekiyor."

İHD'NİN BARIŞ ÇALIŞMALARI

İHD'nin en önemli çalışma alanlarından birinin barış hakkı olduğunu dile getiren Yılmaz, İHD'nin yurttaşların barış hakkının tesis edilmesi için çaba gösterdiğini kaydetti. Özellikle çatışmaların en yoğun olduğu dönemlerde barış için çalışma yürüttüklerini sözlerine ekleyen Yılmaz, bugüne kadar yürüttükleri çalışmaları hatırlatarak, "İHD bundan sonra aslında yapılabileceklerin tamamına ilişkin bir planı, programı olan bir örgüt. Kürt meselesi Türkiye'de ne tür ihlaller yarattı. Bu ihlallerin giderilmesi için ne tür çalışmalar yapılması gerekiyor, ne tür mekanizmaların kurulması gerekiyor? Buna ilişkin her zaman sözümüzü, fikrimizi ilgili muhataplarına ilettik, iletmeye de devam edeceğiz" diye belirtti.

MA/ Rukiye Payiz Adıgüzel