Dersim’de kendine has yöresel modeliyle kullanılan şalvar, kadınlar tarafından sahiplenilerek günümüze kadar taşındı. Medine Gedik, şalvarın unutulmaması ve yaygınlaşması için yıllardır dikip satıyor. Şalvarın kendileri için çok önemli bir simge olduğunu aktaran Gedik, “Bazen sabahın beşinde başlayıp gecenin yarısına kadar dikiş dikiyorum. Bu geleneği annemden öğrendim. Annem köylerde kadınlara dikerdi. Benim de ilgim oradan geliyor. İlk başladığımda elektrik yoktu, köylerde gaz lambası ışığında şalvarı elle dikip satıyordum. Daha sonra biriktirdiğim parayla dikiş nakış makinası aldım” dedi. Şalvarın aslında temizliği temsil ettiğini, daha rahat, daha derli toplu olduğu için tercih edildiğini vurgulayan Gedik, 1980’li yıllarda İstanbul’a şalvar giyip gittiğini ve giyiminden dolayı hakaretlere maruz kaldığını dile getirerek şöyle devam etti: “Giydiğimde, ‘herkes bu torba gibi kıyafet de ne?’ diyerek gülerdi. Şimdi yurt dışından bile sipariş alıyorum.”