İşlenmiş etler, bisküviler, gazlı içecekler, dondurma ve mısır gevrekleri sıklıkla tüketilen aşırı işlenmiş gıdalardan bazıları.
Bu tür gıdalar için kullanılan tek bir tanım yok ama genel olarak "ev yemeklerinin içermediği maddeleri içeren gıdalar" olarak tanımlanıyorlar.
Yapımlarında görünümlerini, tat ya da dokularını daha çekici hale getirmek için kimyasal, renklendirici ve tatlandırıcı gibi maddeler kullanılıyor.
İşlenmiş gıdaların neden sağlığı bozma riski yarattığı henüz tam olarak belirlenemedi. Buna işleme sürecinin kendisinin neden olduğuna dair çok az kanıt var.
Bunun nedeni gıdaların yüksek düzeyde yağ, tuz ve şeker içermesinden kaynaklanıyor olabilir.
American Journal of Preventive Medicine dergisinde yayınlanan çalışmadaki araştırmacılar, aşırı işlenmiş gıda tüketimi ile ölüm oranı arasındaki etki için önceki araştırmaları inceledi.
Çalışma, bu tür gıdaların erken ölüme neden olduğunu kesin olarak kanıtlayamadı.
Çünkü bir kişinin sağlığında diyetinin yanı sıra, hayatını nasıl yaşadığı, gelir durumu gibi faktörler de rol oynuyor.
NASIL BİR YÖNTEM İZLENDİ?
Araştırmacılar, insanların beslenme alışkanlıklarına ilişkin anketler ile sekiz ülkenin (Avustralya, Brezilya, Kanada, Şili, Kolombiya, Meksika, İngiltere ve ABD) ölümlere ilişkin verilerini inceledi.
Rapora göre, İngiltere ve ABD'de kalori alımının yarısından fazlası aşırı işlenmiş gıdalardan geliyor. Bu ülkelerde, yüzde 14 oranındaki erken ölümlerin, bu etkiyle bağlantılı olabileceğine inanılıyor.
İşlenmiş gıda tüketiminin çok daha düşük olduğu Kolombiya ve Brezilya gibi ülkelerdeyse, bu gıdaların erken ölümlerin yaklaşık yüzde 4'ü ile bağlantılı olduğu tahmin ediliyor.
Brezilya'dan çalışmanın direktörü Dr. Eduardo Nilson, işleme sırasında gıdalarda meydana gelen değişiklikler ile renklendiriciler, yapay aromalar ve tatlandırıcılar gibi katkı maddelerinin sağlığı etkilediğini söylüyor.
Araştırmaya göre, 2018 yılında ABD'de aşırı işlenmiş gıda tüketimi nedeniyle 124 bin erken ölüm gerçekleşti. İngiltere'de ise yaklaşık 18 bin.
Hazırlanan raporda, hükümetlerin diyet tavsiyelerini güncelleyerek insanları bu gıdaları azaltmaya teşvik etmeleri gerektiği kaydediliyor.
İngiltere'de hükümetin beslenme uzmanlarından oluşan kurulu, gıdaların işlenme şekli ile kötü sağlık arasında bir bağlantı olduğuna dair güçlü bir kanıt bulunmadığını açıkladı.
Çalışmadaki veriler, aşırı işlenmiş gıdaların insanların sağlığı üzerindeki etkisinin modellenmesine dayanıyor.
Uygulamalı istatistik alanında çalışmış emekli bir profesör olan Kevin McConway, çalışmanın çok sayıda matematiksel varsayımda bulunduğunu ve bu nedenle sonuçlar konusunda temkinli olduğunu söylüyor.
McConway, aşırı işlenmiş gıdaların hangi yönünün sağlığı etkilediği konusunun "hala net olmadığını" savunuyor ve "Bu tür bir çalışmada neyin neye sebep olduğundan tam olarak emin olamazsınız" diyor.

Yağ ve şeker oranı yüksek diyetlerin tip 2 diyabet, obezite, kalp rahatsızlıkları ve bazı kanserler gibi erken ölüme yol açabilecek hastalıkların riskini artırabileceği bir süredir biliniyor.
Cambridge Üniversitesi'nden Dr. Stephen Burgess, bu tür araştırmaların aşırı işlenmiş gıda tüketiminin zararlı olduğunu kanıtlayamayacağını söylüyor.
Birçok ülkede yapılan çalışmalar aşırı işlenmiş gıdaların sağlık için bir risk yarattığını savunuyor. Dr. Burgess de, ultra işlenmiş gıdaların "suçlu olabileceği" olasılığını kabul ediyor.
Üreticileri temsil eden Gıda ve İçecek Federasyonu, "aşırı işlenmiş gıda" teriminin yoğurt, makarna sosları veya ekmek gibi insanların sağlıklı ve dengeli beslenmelerine yardımcı olabilecek çok çeşitli gıdayı "şeytanlaştırdığını" savunuyor.
Gıda üreticileri tarafından kullanılan tüm katkı maddelerinin Gıda Standartları Ajansı tarafından onaylandığı, bunların tüketim için güvenli olduğunun garanti edildiği belirtiliyor.