Türkiye’nin farklı kesimlerinden 20’yi aşkın isim, ortak bir çağrı metniyle ülkede adaletin ve hukukun üstünlüğünün ağır şekilde zedelendiğine dikkat çekti. “Geciken adalet, adalet değildir” vurgusunun ön plana çıktığı çağrıda; eski bakanlar, hukukçular, akademisyenler, gazeteciler ve yazarlar, hukuk devletinin yeniden inşası için harekete geçilmesi gerektiğini ifade etti.
Çağrı metninde, ülkedeki birçok temel sorunun kaynağının adaletsizlik olduğu belirtilerek, “Mevcut gidişe seyirci kalmamak, her duyarlı yurttaşın görevi ve vicdani sorumluluğudur” denildi. Antik Yunan düşünürü Herakleitos’tan alıntıyla, “Adaletsizliği, bir yangından daha çabuk önlemek gerekir” ifadesi kullanıldı.
“Türkiye’de hukuk devleti askıdadır”
2017 Anayasa değişikliğiyle birlikte kuvvetler ayrılığı ilkesinin fiilen ortadan kalktığını ve yasama ile yargının yürütmenin etkisi altına girdiğini savunan çağrıcılar, anayasa hükümlerine ve AYM ile AİHM kararlarına uyulmamasını ciddi bir kriz olarak değerlendirdi.
Çağrıda, keyfi tutuklamalar, gizli tanık uygulamaları, iltisak gibi muğlak suçlamalar, kayyım atamaları ve KHK uygulamalarının hukuk devleti ilkesini ihlal ettiği vurgulandı. Hukuki öngörülebilirliğin ortadan kalktığı ve yurttaşların korku ortamında yaşadığı bir tabloya dikkat çekildi.
“Adalet halkın ekmeğidir”
Çağrıda, Bertolt Brecht’in “Adalet halkın ekmeğidir” sözüne atıf yapılarak, adaletin olmadığı bir ülkede üretim, gelişme ve barışın da mümkün olmayacağına dikkat çekildi. İfade özgürlüğü alanının ciddi biçimde daraltıldığı, demokratik hukuk devleti olma iddiasının bu nedenle zedelendiği belirtildi.
Yargı mensuplarının siyasi ve ideolojik yaklaşımlarla kararlar verdiğine dair kamuoyundaki algının güçlendiği vurgulanarak, “Yargı, insanların son sığınağıdır. Bu sığınağın siyasi hesaplaşmalara alet edilmesi, demokrasinin ve özgürlüklerin sonu olur” denildi.
Kuvvetler ayrılığına dönüş çağrısı
Metinde, ilk yapılması gerekenin “kuvvetler ayrılığı ilkesine gerçeklik kazandırmak” olduğu ifade edildi. Sulh ceza hâkimliklerinin kaldırılması, koruma tedbirlerinin genel mahkemelere devredilmesi, siyasi saiklerle açılan davaların durdurulması, KHK ve kayyım uygulamalarına son verilmesi gibi somut önerilerde bulunuldu.
Çağrıcılar, her yurttaşı ve yetkiliyi bu uyarılara kulak vermeye, hukukun üstünlüğü temelinde yeni bir toplumsal barış süreci inşa etmeye davet etti.
Çağrıcılar
1. Abdulbaki ERDOĞMUŞ – Diyarbakır Eski Milletvekili, İlahiyatçı
2. Ali Rıza ÇOBAN – Doç. Dr., Hukukçu
3. Bahattin YÜCEL – Turizm Eski Bakanı, Tarihçi, Turizmci
4. Beyhan ASLAN – Denizli Eski Milletvekili, Hukukçu
5. Doğu ERGİL – Prof. Dr., Sosyolog
6. Erdal TÜRKKAN – Prof. Dr., İktisatçı, Rekabet Hukuku Uzmanı
7. Ertuğrul GÜNAY – Kültür ve Turizm Eski Bakanı, Hukukçu
8. Ertuğrul YALÇINBAYIR – Başbakan Eski Yardımcısı, Hukukçu
9. Figen ÇALIKUŞU – Avukat, Yazar
10. Hakan TARTAN – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı, Gazeteci, Yazar
11. Haluk ÖZDALGA – Ankara Eski Milletvekili, Mühendis, Yazar
12. Haşim KILIÇ – Anayasa Mahkemesi Eski Başkanı
13. Helün FIRAT – İşletmeci, Yönetici
14. Hüseyin ÇELİK – Prof. Dr., Milli Eğitim Eski Bakanı
15. Mehmet ALTAN – Prof. Dr., İktisatçı
16. Sırrı ÖZBEK – İstanbul Eski Milletvekili, Hukukçu, Yazar
17. Müslim DOĞAN – Kalkınma Eski Bakanı, Mühendis
18. Nesrin NAS – İstanbul Eski Milletvekili, İktisatçı
19. Suat KINIKLIOĞLU – Çankırı Eski Milletvekili, Uluslararası İlişkiler Uzmanı