HABER MERKEZİ - Sırrı Süreya Önder, hastaneye kaldırılmadan bir gün önce verdiği söyleşide sürecin başarıya ulaşması için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a özgür çalışma koşullarının sağlanması, iletişim, çalışma ve yaşam koşullarının düzenlenmesi gerektiğini söyledi.

Yeni Yaşam gazetesi, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreya Önder ile hastaneye kaldırılmadan bir gün önce yaptığı söyleşiyi yayınladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapılan görüşmeyi değerlendiren Önder, "Cumhurbaşkanı ve heyetiyle yaptığımız görüşme oldukça verimli geçti. Bu görüşmenin, Sayın Öcalan’ın belirttiği Kürt sorununun şiddet ve çatışma zemininden siyasi ve hukuki zemine çekilmesi adına hızlandırıcı bir etki yaratacağını düşünüyor ve umuyoruz" dedi.

DEM Parti’den AKP görüşmesi sonrası açıklama
DEM Parti’den AKP görüşmesi sonrası açıklama
İçeriği Görüntüle

BAHÇELİ'NİN SÜREÇTEKİ ROLÜ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin süreçteki önemine de işaret eden Önder, "Bugüne kadar oynadığı rolün hayati önemde olduğunu içtenlikle vurgulamak isterim. Doğanın temel ilkesidir: Zıtların dengesi ve uyumu, dönüşümü yaratır. Yıllardır karşı kutupta yer alanların çözümü konuşmaları, Türkiye için büyük bir şanstır. Sayın Öcalan’ın da inandığı ve vurguladığı şey şuydu: Toplumsal uzlaşı, ancak farklı görüşlerin diyalogla ortak zeminde buluşmasıyla sağlanabilir. Bundan sonra da sürecin güçlü şekilde ilerlemesi için Sayın Bahçeli’nin aynı önemde rol oynayacağını düşünüyoruz" diye belirtti.

Önder, sürece dair atılması gereken adımlara işaret ederek, "Sürecin ilerlemesi için en temel ve öncelikli adım, Sayın Öcalan’ın özgür çalışma ve iletişim koşullarının sağlanmasıdır. Aynı zamanda sürecin siyasi ve hukuki zemininin hazırlanması hem tarihi bir sorumluluk hem de kaçınılmaz bir gerekliliktir. Hepimizin hayrınadır. Bu çerçevede gerek Sayın Cumhurbaşkanıyla yaptığımız görüşmede gerekse de diğer tüm temaslarımızda bu durumu açıkça ifade ettik. İktidarın da bu sürecin önünü daha fazla açma konusunda hem kendi değerlendirmeleri var hem de bizim aktardıklarımızı dikkatle dinlediklerini söyleyebilirim.

Bu anlamda, siyasi, hukuki ve demokratik adımların atılması yönünde bir niyet gördüğümüzü ifade edebilirim. Elbette her şey bir anda değişmez ama samimiyetle atılacak her adımın bu süreci güçlendireceğine inanıyorum. Bu konuda yaşanan birçok eksikliğe rağmen umudumu koruyorum" diye belirtti.

'YAŞAM KOŞULLARI İÇİN DÜZENLEME YAPILMALI'

Kürt Halk önderi Abdullah Öcalan’ın çalışma ve yaşam koşulları ile ilgili yapılması gereken düzenlenmelere de dikkat çeken Önder, "Sayın Abdullah Öcalan’ın, Türkiye’de Kürt sorununun demokratik ve kalıcı çözümü ile ülkenin toplumsal barışı açısından oynadığı belirleyici rol, yalnızca bizim değil, iktidar partileri de dahil olmak üzere geniş bir çevrenin kabul ettiği bir gerçektir. Bu tarihi sürecin başarıya ulaşabilmesi için, Sayın Öcalan’ın iletişim, çalışma ve yaşam koşullarının düzenlenmesi büyük önem taşımaktadır. Bu konu günü birlik siyasetin, yılları bulacak dönemlerin konusu değil. Modern anlamda son iki yüzyılın en hayati meselesine doğrudan etki edecek, bir tarihsellikten bahsediyoruz. Buna göre yaklaşmak lazım. Dolayısıyla Sayın Öcalan’ın haklarından yararlanması ile sürecin ilerlemesi arasında doğrudan bir bağ olduğunu düşünüyoruz. Bu, yalnızca bir siyasi gereklilik değil; aynı zamanda ortak geleceğimiz adına bir vicdan ve hukuk çağrısıdır" ifadelerini kullandı.

'TOPLUMUN SAHİP ÇIKTIĞI BARIŞ BAŞARIYA ULAŞIR'

Önder, barışın toplumsallaşması için birçok çalışma yürüttüklerini de sözlerine ekleyerek, "Halkın öneri ve taleplerini dinliyoruz. Barış toplumsallaştıkça, toplum bu sürecin taşıyıcısı ve öncüsü olacaktır. Bu nedenle her bir yurttaşımız, ailesinde, mahallesinde, işyerinde bu süreci konuşmalı, tartışmalı ve çoğaltmalı. Elinden bir şey gelmeyen de duasını esirgemesin. Çünkü toplumun sahip çıktığı bir barış süreci mutlaka başarıya ulaşır" diye konuştu.

Kaynak: https://mezopotamyaajansi43.com/tum-haberler/content/view/277562